blog-3838-b.jpg

 

ÇOCUKLARDA OMURGA EĞRİLİĞİNE DİKKAT!

 

 

Skolyozun birçok tanımı yapılmıştır. En basit haliyle skolyoz; bilinmeyen nedenlerden dolayı omurganın 3 boyutlu (omurganın öne-arkaya, sağ-sola ve kendi etrafında dönmesi) olarak eğriliğe uğramasıdır. Arkadan bakıldığında omurganın düz bir şekilde durması gerekirken sağ ya da sola eğim yapması ile oluşan açı (Cobb açısı) 10 derecenin üstünde ise Scoliosis Research Society’ye (SRS) göre skolyoz sayılmakta ancak çocuklarda bu durum daha farklı değerlendirilmektedir. Çocuklarda Cobb açısı ne olursa olsun (10 dereceden düşük bile olsa) omurganın kendi etrafındaki dönüş açısına bakılmalıdır.

 

Omurgada oluşan bu 3 boyutlu eğrilik, kişide fiziksel olarak dengesiz bir görüntü oluşturmakta ve kozmetik açıdan kişiyi negatif yönde etkilemektedir. Yapılan çalışmalarda skolyozu olan bireylerin en çok kozmetik açıdan kendilerini kötü hissettikleri bulunmuştur. Öte yandan etkilendikleri diğer faktörler ise yaşam kalitesinde düşüş, uzun vadede fiziksel işlev kaybı, kas kuvvetsizliği ve dengesizliğinden dolayı sırt ve bel ağrıları, psikolojik olarak iyi olma halinin bozulması, yetişkinlikle beraber bu eğriliğin ilermesi, ilerleme ile beraber solunum problemlerinin oluşmasıdır. 

           

Skolyozu olan bireylerin %80-90’ı bilinmeyen nedenlerden dolayı oluşan eğriliğe sahiptir. Geri kalanı ise sebebi belli olan durumlardan dolayı skolyoz olmuştur. 4-9 yaşları arasında görülen skolyoz %70 oranında kız çocuklarda görülmekte olup, fark edilmesi büyük çoğunlukla aile bireyleri tarafından olmaktadır. Bunun için de aile bireylerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. Peki, en iyi şekilde çocuğumun skolyozu olup olmadığını nasıl anlarım diye soracak olursanız, bunun en kolay yöntemi “Öne Eğilme Testi”dir.

 

 

Görseldeki gibi çocuğunuzun ayaklarını yan yana konumlandırıp ellerini önde birleştirin. Yavaşça önce boynunu, sırtını ve belini aşağıya doğru eğmesini isteyin. Çocuğunuz bunu yaparken arkasında durun. Çocuğunuz yavaşça aşağıya doğru eğilirken omurgasının sağında veya solunda görseldeki gibi asimetrik yükseklikler (omurgadaki rotasyondan dolayı) fark ediyorsanız, daha detaylı değerlendirme için doktorunuza başvurmanız gerekebilir.

 

Skolyozu olduğu anlaşıldıktan sonra yapmanız gereken nedir?

 

Günümüzde en güncel yaklaşım, Schroth 3D Skolyoz Uygulaması’dır. Schroth metodu 1921 yılında Almanya’da Katharina Schroth tarafından geliştirilmiştir.  Katharina’nın kızı Christa ve sonrasında anne kızın açmış olduğu klinikte çalışan Udo Roevenich ve Axel Hennes tarafından güncellenerek günümüze kadar gelmiştir. Schroth tekniği, skolyoz için tanınmış koruyucu egzersiz yaklaşımına dayanır. DOiT’te Schroth tekniği, en güncel gelişmeleri yakından takip eden Schroth egzersiz uzmanları tarafından uygulanmaktadır.

 

Schroth uygulamasında amaç; skolyozu olan kişinin doğru bir şekilde yönlendirilmesi, omurga koreksiyonlarının yapılması (Schroth’a özel postür düzenlemeleri, asimetrik yüklenmenin azaltılması, günlük hayata adapte edilmesi), solunumun geliştirilmesi, ev programının oluşturulması ve kişinin kemik gelişimi de göz önüne alınarak skolyoza özel 3 boyutlu korselerin kullanılmasıdır.

DOIT’DEN HABERDAR OL!

Doit hakkında son gelişmelere haberlere ve kampanyalara
bu alandan ulaşabilirsiniz.

+

Arama Yap

+