blog-3838-b.jpg

Ağrı ve Beyin

En basit biyolojik canlılar bile hareket yönlerini tehdit kaynağından uzaklaştırarak kendilerini koruyabilirler. Bu hafta yazımızda ağrının korkulu ve muhteşem karmaşıklığından bahsedeceğiz.

 

Ağrı Nedir?

Neredeyse herkes ağrı yaşar. Ağrı yaşamayanlar, yaşamda açık bir dezavantaja sahiptirler. Uluslararası ağrı araştırmaları derneği (International Association for the Study of Pain= IASP) ağrıyı, vücudun herhangi bir yerinden başlayan, organik bir nedene bağlı olan veya olmayan,  kişinin geçmişteki deneyimleri ile ilgili, sensöriyel, emosyonel, hoş olmayan bir duygu olarak tarif etmiştir.

Ağrının bu önemli özelliği ’hoş olmayan duygu’ onu etkili bir koruyucu yapar. Ağrı, doku hasarına veya o bölgedeki bir tehdide karşı bizi korur. Ağrı bizi çözüm aramaya zorlar. Ağrı aktivitemizi kısıtlar ve davranışlarımızı değiştirmemize neden olur. 

Aslında beyin, vücut bölümünü korumaktan daha önemli bir şeyin varlığına karar verirse ağrı oluşturmamayı emreder. Beyin vücudun bir bölgesinin tehlikede olduğuna karar verirse ve organizmanın da bunu bilmesi gerekiyorsa, vücudun o bölümünün ağrımasını sağlayacaktır.

Burada önemli olan ağrının doku hasarının boyutunu gösteren  bir ölçek değil, beynin dokuyu korumak gerektiğine yönelik kararının göstergesi olduğudur.

 

Nosisepsiyon Nedir? Nosisepsiyon Ağrı Değildir!

Nosisepsiyon, zararlı uyaranların saptanması, iletilmesi ve işlenmesi anlamına gelir. Zararlı bir uyaran potansiyel olarak zarar vericidir. Zararlı uyaranları algılayan ve omuriliğe nosiseptif bir mesaj ileten nöronlara nosiseptör denir. (tehlike reseptörleri)

Nosiseptörler yüksek eşik değeri olan nöronlardır. Bu da nöronun bulunduğu dokuya hasar verme sınırına yaklaşan veya bu sınırı aşan uyarılara tepki verdiği anlamına gelir. Nosiseptörler çoğunlukla ince nöronlardır ve çoğu miyelinsizdir.

 

Üç tip nöron lifi içerirler;

- A beta (hızlı ve miyelinli nöronlar)

- A delta (yavaş ve miyelinli nöronlar

- C (çok yavaş, miyelinsiz nöronlar )

Nosiseptörler beyin dışında neredeyse vücudun tüm dokularında bulunur. Nosiseptörler tehlikeli olaylar için anatomik manzarayı sürekli incelerler

 

BEYİN KARAR VERİR

Daha önce de bahsedildiği gibi, ağrı beyinden çıkar ve  beynin dokuya yönelik tehdit değerlendirmesini takiben harekete geçme gereksinimini yansıtır. Bir durumun bizim için tehlikeli olup olmadığı ve yapmamız gerekenler hakkında bize komut verir. 

Ağrı, biyopsikososyal bir yaklaşım ile değerlendirilmelidir. Özellikle sporcularda sporcunun yaşadığı kaygıyı ve üzerindeki stresi göz ardı etmek, ufak yaralanmalarda bile kişinin ağrı eşiğini düşürerek daha çok ağrı yaşamasına neden olarak sürecin uzamasına neden olabilir.  Ancak sporcuyu biyolojik, psikolojik ve sosyolojik olarak değerlendirerek tedavisinin yapılması durumunda başarı elde edilebilir.

 

 

DOIT’DEN HABERDAR OL!

Doit hakkında son gelişmelere haberlere ve kampanyalara
bu alandan ulaşabilirsiniz.

+

Arama Yap

+