blog-3838-b.jpg

 

DİYABETİK AYAK SAĞLIĞI

 

Diyabet problemi olan kişilerde periferik nöropatiye bağlı olarak sinir iletim hızlarının azalması ya da sinirlerin tamamen işlevlerini kaybetmesi durumları görülebilir.  Diyabet rahatsızlık oranı erkeklerde %59 iken kadınlarda %40’tır. Diyabetik ayak oranı erkeklerde %62 iken kadınlara %37’dir.

 

Ayak altındaki baskı sonucu oluşacak ağrıyı algılayıp beyne ileten sinirlerin işlev yapmaması, kişinin farkında olmadan ayağına zarar vermesi ile sonuçlanır. Birey ayağının altındaki ağrı hissiyatını algılamadığından dolayı, basıya bağlı olarak gelişen doku tahribi bazen kemiğe kadar ulaşabilir.

 

Diyabetik ayak, Diyabet rahatsızlığının en yaygın kronik komplikasyonlarından biridir. Diyabetik ayağa sahip bireylerin %25’i hayatları boyunca bu problemle karşı karşıya gelmekteyken, bu bireylerin %5’i ayak, %15’i ise bacak ampütasyonuna gitmektedir.

 

Sonuç itibariyle en sık karşılaşılan durum, ayak tabanının kısmen veya tamamen kesilmesi ile sonuçlanan plantar (taban) ülserasyondur.

 

 

Diyabet problemleri, Kuzey Amerika'da ölüm nedenleri arasında 6. sırada yer almaktadır. Diyabet ve diyabetik ayak müdahalesi uzun süren, pahalı bir yöntemdir. Nihayetinde ise bireylerin % 15’i ampütasyona gitmektedir. Rahatsızlığın risk faktörlerini belirleyip önlemek, çok daha yararlı olacaktır.

 

Diyabetik Ayak Risk Faktörleri;

* Kontrol altında olmayan diyabet

* Diyabetik nöropati

* Yetersiz kan dolaşımı

* Çıplak ayak yürüyüş

* Yanlış ayakkabı kullanımı

 

Yüksek riskli diyabetik ayak basitleştirilmiş bir tarama ile tanımlanabilir ve ardından gelen ayak ülserleri önlenebilir. Yüksek riskli ayağın erken tanınması bacakları kurtaracak ve bireylerin yaşam kalitesini artıracaktır.

 

Periferik arter problemi, nöropati, deformite, önceki amputasyon ve enfeksiyon, diyabetik ayak ülserlerinin gelişimine katkıda bulunan başlıca faktörlerdir. Yüksek riskli ayağın erken tanınması, her yaştan diyabet bireyleri için zorunlu tutulmalıdır.

 

Ayak ülserasyonunun (yaralarının) gelişmesinde biyomekanik faktörler de önemli bir etkiye sahiptir.

 

Diyabetik bireylerin tüm risk faktörleri ile birlikte biyomekanik değerlendirmeleri de ayrıca yapılmalıdır. Böylelikle aşırı yüklenmeye bağlı oluşabilecek ülserasyonların önüne geçilebilir.

 

Daha detaylı açıklayacak olursak;

Yürüyüş esnasında ayağın farklı bölgelerine uygulanan basıncın ayak ülserasyonunu arttırdığı düşünülebilir. Bu durum; ayak deformiteleri, anormal yürüyüş, ayak tabanında yüksek plantar basınç ile deri travmalarına neden olabilecek otonomik alt ekstremite fonksiyon bozuklukları ve diyabetik ayak ülserasyonlarını oluşturur..

 

Halihazırda uluslararası yönergeler diyabetik kişilerde ayak ülseri oluşumu riskini önlemek için ayak altına binen yükün en az %30 azalması gerektiğini savunmaktadır.

 

Ayak tabanına binen yükün azaltılması; kilo kontrolü, kişiye ve durumuna uygun egzersiz ile birlikte tabanını destekleyecek dinamik bir tabanlık ile mümkün olacaktır.

 

DOiT Konforlu Yaşam Merkezi’nde kişiye özel biyomekanik değerlendirme ve taban analizi ile var olan risk faktörleri ortaya çıkartılır. Ayak altına binen yükü azaltmak ve biyomekanik eksiklikleri gidermek amacıyla kişiye özel dinamik footbalance tabanlık üretimi yapılır. Dinamik, destekleyici ve antibakteriyel yüzeye sahip tabanlıklar ve kişiye özgü egzersizler ile diyabetik ayak riskleri ortadan kaldırılabilir.

 

Diyabetik ayak risk faktörleri detaylıca belirlendiğinde önlenebilir bir komplikasyondur.

DOiT fizyoterapistleri tarafından ücretsiz ayak taban ve yürüyüş analizi için kliniğimizi ziyaret edebilirsiniz.

 

 

DOIT’DEN HABERDAR OL!

Doit hakkında son gelişmelere haberlere ve kampanyalara
bu alandan ulaşabilirsiniz.

+

Arama Yap

+